24 Ağustos 2020 Pazartesi

'Yetmez ama evet' röportajları (3) - Şenol Karakaş

Gazete Duvar için hazırladığım "Yetmez ama evet diyenler anlatıyor" başlıklı dosya haber için 11 isimden görüş almıştım. Her isme max. 1000 vuruşluk yer ayırdım ve bazı görüşleri kısaltmak zorunda kaldım. Şenol Karakaş'ın sorularıma e-postayla verdiği yanıtları eksiksiz olarak burada paylaşıyorum. 


https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2020/08/18/yetmez-ama-evet-diyenler-anlatiyor/


Yetmez ama evet dönemin en devrimci politikasıydı.

2010 referandumunda gündeme gelen değişiklikler çok önemliydi. Bu yüzden evet dedik. Ama hem Kürt halkının taleplerini karşılamadığı hem de darbe anayasasıyla bütünlüklü bir hesaplaşma olmadığı için yetmez dedik. Kenan Evren’le, dönemin Genelkurmay’ıyla, dönemin derin devletiyle, dönemin Bahçeli’siyle, dönemin Perinçek’iyle birlikte mi tutum alacaktık?

Şöyle bir yalan söylüyorlar: referandum oldu, hop, Erdoğan otoriter oldu! Sınıf mücadelesi böyle bir şey değil ve bu sözde muhalefetin başarısızlıklarının faturasını özgürlükçü ve devrimci bir muhalefet inşa etmek isteyenlere kesmeye çalışmaktır. Bu çevreler Kemalist ya da sol Kemalistler ve muhalefeti hep bu çizgide tutmaya çalışıyorlar. Dertleri “cumhuriyet değerleri”ni koruyan bir muhalefet. Tüm muhalefeti siyasi gösterilerini Anıtkabir’de sonlandırmaya davet ediyorlar. 

Bu ulusalcılar AKP öncesi Türkiye’nin laik-demokrat bir cumhuriyet olduğuna herkesi inandırmaya çalışıyorlar. Bu yalan. Darbeler, kontrgerilla cinayetleri, faşist linç girişimleri, otellerde insanların yakıldığı bir yerdi hali hazırda burası.

“Yetmez ama evet” demek, bu cumhuriyete “hayır” demekti. O darbeci cumhuriyetle mücadele ettik. Bugün de otoriterleşen iktidarla mücadele ediyoruz. Özür dilemesi gereken birileri varsa cumhuriyet tarihinin en demokratik hamlelerinden birisine dönüşebilecek çözüm/barış sürecine cepheden karşı olanlar, süreç akamete uğrasın diye çabalayan, üstelik bunu solculuk yapıyormuş gibi pazarlayanlardır. Bu insanlar çıkıp özür dilemeliler. “2010 değişikliği otoriterleşmeye destek olmaktır” demek, çözüm süreci daha sonraki çatışma politikaları için devreye sokuldu demek kadar büyük bir saçmalıktır.

Buyursunlar, şimdi sürece en net karşı çıkan Bahçeli ve Perinçek Erdoğan’la ittifak kurmuş vaziyetteler. Bu dönem, askeri darbeler dönemiyle hesaplaşmaya karşı direnenlerin ürünüdür. CHP değişiyor diye sevinenler, bu değişimciliğin içeriğine bakmalılar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder