20 Mayıs 2018 Pazar

Tolga Ağar, AKP Elazığ Milletvekili Adayı...

Tolga Ağar, AKP Elazığ Milletvekili adayı… Babası Mehmet Ağar "cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak" suçundan hapis yatmıştı. Basitçe söylersek suç örgütü liderliği…

Tolga’nın düğünü de Büyük Kulüp’te gizli kapaklı yapılmıştı ve nikah şahidi de Kenan Evren olmuştu. Bir de babasının yerine Galatasaray yönetimine girmeye çalıştığını biliyoruz. Google’dan araştırınca daha fazla bilgiye rastlamak zor.

Hemşehrisi olmama rağmen Tolga’nın adını bugüne kadar hiç duymadım. Ağar soyadını taşımaktan başka özelliği var mı, bilmiyorum.

Ağar’ın 87’de ve 95’te hazırlanan MİT raporlarına göre mafyayla çıkar ilişkisi kurduğunu, bazı bürokratlarla hayali ihracat işlerine girdiğini, uyuşturucu kaçakçılığı dahil 1000 türlü pisliğe bulaştığını, ayrıca 12 Eylül’ün işkencecilerinden biri olduğunu, Haluk Kırcı’nın nikah şahitliğini yaptığını, Abdullah Çatlı’ya silah verdiğini, Kürtlerin beyaz toroslarla kaçırılıp asit kuyularına atıldığı dönemde kimlerin canını aldığını hatırlatmaya gerek var mı?

Ben onu iki kez yakından gördüm. Biri 99’da, bağımsız adaydı, mahallemize gelmişti. Elazığ’da bütün partileri geçip 50 bin oyla milletvekili seçildi. Herkes merak ediyordu, mecliste tek başına ne yapacaktı? Cevabı şöyle veriliyordu: önce sağ partilerden birkaç kişiyi koparıp grup kuracak, sonra da memleketimizden çıkan ilk başbakan olacak... (Bu memleketçilik öyle bir şeydi ki, Malatyalılar da rekabet nedeniyle Ahmet Özal’ı bağımsız olarak meclise gönderdiler)

Ama söylendiği gibi olmadı. Ankara'ya gittikten sonra ne kürsüden konuştu, ne de basına röportaj verdi, Elazığ’a da hiç uğramadı. Final Dersanesi’nin karşısındaki iş hanında bir irtibat bürosu vardı. Sınıfım da büronun tam hizasındaydı. Ağar'ın bürosuna bakardım, gelen giden görmezdim. Hemşehrilerimiz Fatih Terim’le takıldığını görüp kızmaya başlamıştı. Sonraki dönemde 50 bin oyun yarısını kaybederek meclise ikinci kez girdi. Böylelikle bir dönem daha dokunulmazlığını koruyacak, Susurluk’tan yargılanmayacaktı, zaten başka amacı da yoktu.

Bir dönem Elazığ’daki kahvelerde işsiz genç kalmadığı, Ağar’ın hepsini toplayıp polis yaptığı söylenir. Bunun mükafatını üçüncü kez alabilir miydi bilmem ama bunu denemek yerine DYP’nin başına geçmek, Mumcu‘yu satmak, 367 krizinde meclise girmemek vb. bir dizi ilginç arayışın davranışın sonunda dokunulmazlığını kaybetti. En sonunda Susurluk’tan beş yıl yedi ama cezası bir yıla indirildi. Yatacağı cezaevini kendisi seçti. Her gün başka bir ünlü isim ziyaretine geldi, gitti. Hapse girmeden önce Türkçe Olimpiyatları’ndan Hocaefendi’ye selam yollamıştı. 2011’de seçime bir gün kala AKP’ye oy vereceğini açıkladı. Bu bir ceza değil, otel istirahatıydı sadece…

Çıktıktan sonra onu göremez olduk, ta ki 15 Temmuz’a kadar… O gece Tayyip Erdoğan’ın Kısıklı’daki evinin önünde kameralara yakalandı. Demokrasi Nöbetleri’ nde konuştu. Kimse bunu yadırgamadı. Şimdi Ağar Jr. formuyla Elazığ’dan meclise dönüyor, Bucak Jr. da Urfa’dan geliyor. Hatırlatmaya gerek varmış. Bir zamanlar Ergenekon Davası’ndan, derin devletle mücadeleden bahsedilirdi, yalanmış. AKP’nin Elazığ’dan oy almak için Ağar’ın oğluna ihtiyacı yok. Ağar da Süleyman Soylu kılığında zaten mecliste. Bu durum gözümüzün içine baka baka söylenmiş bir yalanın işaretidir yalnızca…